Bakan Tekin’den skandal kısıtlamayla ilgili açıklama
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Habertürk’te gündeme dair soruları yanıtladı.
Gebze’de bir lisede öğrencilerin kıyafetleri dolayısıyla okula alınmasıyla ilgili Bakan Tekin, sosyal medya üzerinden şov yapma meraklısı olanların, öğretmenlerin fedakarlıklarını hiç gündeme taşımadığını ancak 76 bin okulun bir tanesindeki bir olayın, 1 milyon 100 bin öğretmen içerisinde birinin yaptığı bir konunun bütün kitleyi zan altında bırakacak hale getirildiğini ileri sürdü.
“GEREKLİ İNCELEMEYİ YAPTIRIYORUZ”
Eğitimdeki olumsuzlukların kendileriyle paylaşılmasını isteyen Tekin, “Çözmezsek eğer bizi eleştirsinler, öğretmenleri değil. İlçe müdürü anında müdahale etmiş, il müdürümüz devreye girmiş ve problem çözülmüş ve öğrenci arkadaşlarımız mezuniyet programlarını yapmışlar. Biz de gerekli incelemeleri yaptırıyoruz, valilik üzerinden. Bugün valiliğimiz de açıklama yaptı, eğer bir ihmal varsa ihmali olan kişiler cezalandırılır ama ihmal yoksa yazık günah bir sürü kişi zan altında bırakılıyor” diye konuştu.
“HAFTALIK DERS ÇİZELGELERİNDE DEĞİŞİKLİK YOK”
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredata ilişkin soru üzerine Tekin, uluslararası raporların odağında Türk eğitim sisteminin beceri değil bilgi odaklı ve müfredatın ağır olduğu yönünde eleştirilerin geldiğini hatırlattı.
Müfredattaki sadeleştirme çalışmalarına ilişkin Bakan Tekin, “Bazı derslerde çok yüksek oranda azaltma, bazılarında daha az oranda azaltma var ama toplamda yüzde 35 oranında azaltma yaptık.” diye konuştu.
Tekin, bunun yanında uluslararası göstergeler ve raporlar ışığında ülkeye ait değerleri de işin içine katarak bir değer üretmek üzere Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adıyla bir mekanizma ortaya çıkardıklarını dile getirdi.
İnkılap tarihi ve Atatürkçülük derslerinin azaltıldığı iddialarına yanıt veren Tekin, bu iddianın tutulur hiçbir tarafının olmadığını, öncelikle hiçbir dersin haftalık ders saatleriyle ilgili bir değişiklik yapmadıklarını, eleştirinin okumadan ezbere yapıldığını söyledi.
Tarih derslerinde, Cumhuriyet ile Osmanlı arasındaki köprüyü oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Tekin, “Bunu da çocuklarımız, tarihine değerlerine, atalarına sahip çıksın, saygı duysun mantığıyla, geçmişten günümüze inkılap tarihi dediğimiz Cumhuriyetin ilan edildiği periyodu da içine alacak şekilde o bağlantıyı kurarak yaptık. Bundan rahatsız olanlara söyleyecek bir sözüm yok.” diye konuştu.
“NEDEN RAHATSIZ OLUYORLAR?”
Bakan Tekin, müfredat eleştirileriyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Çocuklarımızın, öğretmenlerimizin üstünden yükü almamızdan mı rahatsızlar? Eğitim sistemimizi bilgi edinmeye değil de akademik olarak elde ettikleri bilgileri beceriye yönelik bir mekanizma getirdiğimiz için mi rahatsız oluyorlar? Türklerin tarihini bu devletin geçmişini bütün olarak çocuklarımıza veriyoruz dediğimiz için mi rahatsız oluyorlar? Ya da merhametli, çevresine saygılı, erdemli, milli değerlere sahip çıkan bir kuşak yetiştirmek istiyoruz, ondan mı rahatsız oluyorsunuz acaba? Ya da merak ediyorum, öğretmenlerimizin süreçte daha çok inisiyatif sahibi olabilecekleri bir mekanizma kurduğumuz için mi rahatsız oluyorsunuz? Bundan neden rahatsız oluyorlar bunu anlamış değilim.”
Bakan Tekin, müfredatın hazırlanma sürecinde her paydaşa ortak çalışma çağrısı yaptığını, buna uymayanların “süre yetersiz, müfredatı önümüzdeki sene hayata geçirin” eleştirilerinin de iyi niyetli olmadığını ve katılımcılık açısından da tutarlı olmadığını söyledi.
Ayrıca ilgili dersin müfredatının ilgili uzmanlarca değerlendirileceğinden, “süre” eleştirilerinin de tutarsız olduğunu belirten Tekin, süre içerisinde katkı vermek isteyen herkesin katkısını aldıklarını kaydetti.
“GELİN BERABER YAPALIM”
26 dersin müfredatını hazırladıklarını anlatan Tekin, “Bu kadar eleştiri yapanlara çağrım, programını yapmadığımız derslerin hazırlık süreci devam ediyor. Buyrun gelin onları beraber yapalım.” dedi.
Ataması yapılacak 20 bin öğretmenle ilgili takvime ilişkin soruya karşılık Tekin, “Sözlü sınavlarla ilgili süreç tamamlandığında 657 sayılı kanun ile ilgili güvenlik soruşturmaları takvimi var. Onun da ilgili mercilerden hızlandırılmasını isteyeceğiz. Bittiği an itibarıyla atamalarını yapıp öğretmen ailesine katacağız.” diye konuştu.
Bakan Tekin, süreci yeni eğitim öğretim yılına yetiştirmeyi arzu ettiklerini söyledi.
Engelli öğretmen ataması takvimine ilişkin soru üzerine Tekin, bu süreci Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yürüttüğünü hatırlatarak, “Bize de bu anlamda bir tahsiste bulunacaklar. Süreç tamamlandığında engelli arkadaşlarımızla ilgili atama sürecini duyururuz. Biz ordan sayı beklemek durumundayız şu anda.” ifadelerini kullandı.
“KİMSENİN MÜDAHALE EDEMEYECEĞİ BİR SİSTEM”
Öğretmenlerin sözlü sınav süreçlerine ilişkin soru üzerine Tekin, öğretmenlik mesleği itibarıyla sözlü sınavı bir zorunluluk olarak gördüğünü ifade ederek, haksızlık olmaması için bir sistem kurduklarını anlattı.
Öğretmenlere sorulacak soruların kapsamını kısıtladıklarını ve bunu öğretmenlere tebliğ ettiklerini aktaran Tekin, ayrıca adaylarına ve jüri üyelerine de kod verdiklerini belirterek, “Deseniz ki ‘benim bir tanıdığım var, mülakata girecek, yardımcı olur musun?’ Olamam, bilmiyorum. Hangi komisyonda gireceğini bilmiyorum, kodunu bilmiyorum. Kimsenin müdahale edemeyeceği bir sistem.” değerlendirmesinde bulundu.
Mümkün olduğunca aynı branşın jüri üyelerini aynı illerde toparlamak üzere bir çalışma yürüttüklerini bildiren Tekin, süreçle ilgili şu bilgileri verdi:
“Mümkün olduğunca jüri sayısını da azaltarak aynı jürinin değerlendirme yapmasını istedik. Jüri üyeleri öğretmen adayının verdiği cevaplara göre tik koyacak. Ve nihayetinde de notunu vermiş olacak. Verdiği cevapları yazıp tutanak olarak imzalayacak. Görüntü ve ses kaydı yapan kameramız zaten çalışıyor olacak. Dolayısıyla kimse çıkıp bana şunu sordular ya da ben şunları söyledim ama adaletsizlik yaptılar diyemeyeceği bir mekanizma. Salondan çıkar çıkmaz adayımız, jüri üyelerimiz birbirlerinden bağımsız olarak notlarını girecekler ve kaydet tuşuna bastıkları an artık onların o sisteme bir daha erişim hakları olmayacak. Not böylece ortaya çıkmış olacak.”
OKULLARDAKİ GÜVENLİK KAMERALARI
Bakan Tekin, öğretmenlere yönelik şiddete yönelik cezalarla ilgili Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer alacak düzenlemeye ilişkin soruyu yanıtlarken, “Daha önce Sağlık Bakanlığımızın yaptığı sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle ilgili düzenlemenin muadilini Milli Eğitim Bakanlığında eğitim çalışanları için tasarladık ve yasaya da koyduk. Hem şiddete caydırıcılık olması açısından tedbirler aldık hem de şiddet uygulayan kişilerin aldıkları cezaların ertelenmemesine ilişkin cezai müeyyideler yerleştirmiş olduk.” açıklamasını yaptı.
Bakan Tekin, “Okullarımızda güvenlik kameralarından tutun, veli randevu sisteminin daha aktif kullanılmasına kadar bir dizi tedbire başlamıştık, devam ediyoruz.” dedi.
Yusuf Tekin, özel okul öğretmenlerinin ücretlerine ilişkin taahhüt edilen sınırları uygulayıp uygulamadıklarını test edeceklerini de söyledi.
“KESİNLİKLE YANLIŞ”
Bakan Tekin, “sınıf tekrarı uygulamasının geri getirilmesinin, 9. sınıfların neredeyse yarısının sınıfta kalması gibi bir tablo ortaya çıkaracağı” yönündeki haberle ilgili de şunları kaydetti:
“Kesinlikle yanlış, öyle bir şey yok. Mekanizmayı takip ediyoruz, ilgili arkadaşlar sürekli izliyorlar. Orda yazıldığı gibi değil. Ama eğitim öğretim sürecinin disipline edilmesi açısından bu tür tedbirlerin alınması gerekiyordu. Bunu yapmayacaksak okullarda eğitimin bir anlamı kalmıyor, öğretmen arkadaşlarımızın da çok yoğun talebiydi.”